Antik Dünyanın Yedi Harikası arasında, Babil’in Asma Bahçeleri kadar gizemli ve efsanevi olanı yoktur. Diğer altı harikanın aksine, bu muhteşem yeşil yapının varlığına dair hiçbir fiziksel kanıt bulunamamıştır. Peki, neden 2.000 yılı aşkın bir süredir hayal gücümüzü bu kadar etkilemeye devam ediyorlar?
Bir Aşk Kanıtı mı? Asma Bahçelerin Kökeni
Efsaneye göre, bahçeler MÖ 6. yüzyılda, güçlü Babil Kralı II. Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Hikaye, kralın, dağlık vatanı Medler’in yeşil topraklarını özleyen eşi Kraliçe Amytis için, onun memleket hasretini (veya modern tabirle “vatan hasretini”) dindirmek amacıyla bu muazzam yapıyı inşa ettirdiğini anlatır. Bu, kralın eşine olan sevgisinin somut bir ifadesiydi.
Babil, Fırat Nehri’nin kıyısında, sıcak ve düz bir ovada yer alıyordu. Kraliçe Amytis ise, yeşilliklerle ve serin dağ havasıyla çevrili bir coğrafyadan gelmişti. II. Nebukadnezar, ona sevgisini göstermek ve onu mutlu etmek için, çorak Mezopotamya çölünün ortasında yapay, teraslı bir dağ yaratmaya karar verdi.
Mühendislik Harikası: Çölde Yemyeşil Bir Vaha
Antik kaynakların anlattığına göre bahçeler, 23 metre ila 91 metre yüksekliğe ulaşan devasa, teraslı bir yapıydı. Bu teraslar, sütunlar ve kemerler üzerinde yükseliyordu ve en tepede devasa bir su deposu bulunuyordu.
Bahçelerin en şaşırtıcı yanı, karmaşık sulama sistemiydi. Fırat Nehri’nden su, bir dizi pompa, vida ve kova (zincir pompa) sistemiyle en tepeye taşınıyor, oradan da şelaleler ve kanallar halinde aşağıdaki teraslara akıyordu. Bu sistem, çölün ortasında egzotik ağaçların, çiçeklerin ve sarmaşıkların yetişmesini sağlıyordu. Yapı, tuğla ve ziftten yapılmış su geçirmez duvarlarla kaplanmıştı. Öyle ki, uzaktan bakan biri, gerçek bir dağın yamaçlarında yemyeşil bir bahçenin süzüldüğünü sanırdı.
Bir Tarihsel Gizem: Asma Bahçeler Gerçekten Var Mıydı?
İşte asıl soru burada başlıyor. Asma Bahçeler’in varlığını kanıtlayacak hiçbir arkeolojik bulgu yok. Babil’de yapılan kazılarda, böyle bir yapıya dair herhangi bir iz bulunamadı.
Daha da ilginci, bahçelerden bahseden en eski kaynaklar, olaydan yüzyıllar sonra yazılmıştır. Babil çivi yazılı tabletleri gibi çağdaş kaynaklar, II. Nebukadnezar’ın birçok inşaat projesinden detaylıca bahsetmesine rağmen, asma bahçelerden hiç söz etmez.
Peki, bu hikaye nereden çıktı? Bir teoriye göre, bahçeler gerçekten vardı ama Babil’de değil. Asur Kralı Sanherip’in (MÖ 705-681) başkenti Ninova’da, mühendisliği harika bahçeler yaptırdığı ve bunları sulamak için 80 kilometre uzaktan su getirttiği biliniyor. Tarihçiler, Yunan askerlerin ve tarihçilerin bu bahçeleri görmüş olabileceğini, ancak hikayeyi zamanla yanlış bir şekilde güçlü ve zengin Babil şehrine atfetmiş olabileceklerini düşünüyor. Yani, Asma Bahçeler bir “yanlış kimlik” kurbanı olabilir.
Efsanenin Kalıcı Mirası
Asma Bahçeler ister gerçek bir aşk kanıtı, ister bir efsane ya da yanlış yere mal edilmiş bir harika olsun, insanlığın hayal gücünde kalıcı bir iz bırakmıştır. Doğayı, insan emeği ve mühendislikle fethetme fikrini temsil ederler. Çorak bir arazide, sırf güzellik ve huzur uğruna yaratılmış yapay bir cennetin hikayesidir bu.
Fiziksel kanıtların olmaması, onların çekicisini azaltmamış, aksine artırmıştır. Babil’in Asma Bahçeleri, kayıp bir hazinenin, insanlığın yitirdiği ve belki de bir gün yeniden keşfedilebilecek bir harikanın romantik bir sembolü olarak kültürümüzde ve tarih bilincinde yaşamaya devam ediyor.

